postmodern zararlı cemiyet

Kimin Çocukları Bu Taksiciler!

Türkiye’deki toplu taşıma tecrübelerimiz Türkiye halkı ile mesafemizi açan başlıca etkenlerden (keşke başat diyeydim daha artistik olurdu neyse.) Misak-i Milli sınırları içerisinde ticari taksi/minibüs/otobüs şoförleri ve yolcuları insanlıktan çıkan ve çıkaran kalabalık bir kitle. Bu kesimin bizim dertlendiğimiz, efkardan kafamızı kaldıramadığız yaratıklardan oluşması ‘bizim büyük çaresizliğimiz’ ve talihsizliğimiz. Biz de isterdik İsveç’teki şartlara Türkiye halkları da sahip olsun ama yok, yok kere yok.

Türkiye medyasının bize hediyesi olan ‘terörün’ farklı alanlarda kullanımı ile tanımlarsak, dersimiz “taksici terörü.” Terör illa silahla verilen mücadeleler, yapılan eylemler için kullanılacak değil ya! Show TV’nin bu tarzda başarılı muhabiri, ‘bahşiş terörü’ haberinden de tanıdığımız ‘emre bas git’ isimli arkadaşımız yine başarılı bir kurguyla önemli bir habere imza atmış, tebrikler topluma tuttuğu bu ayna için.

taksiciler-konvoy-olusturarak-teroru-lanetledi-426741-01

Yakın mesafe için -daha çok kazandırdığını düşünemeyecek kadar gerizekalı olduklarından- mırın kırın eden, yağmurlu havada türlü türlü trip atan, yolcu ile istemediği muhabbetlere girip müşterisini taciz eden, ağzından küfür hakaret düşmeyen taksiciler bir günde rekorlar kırarcasına turistleri afedersiniz kazıklamak ve silkelemek için sözleşip, yeminleşmişler. Aksi mümkün değil, bir günde tonla taksicinin bu denli rezil ahlaklı ve karaktersiz olması mümkün değil. 2 adımlık yere taksimetrenin ayarıyla oynayıp 185 lira istemek nedir lan! Detay yazmıyorum, oturun izleyin bi zahmet; daha neler neler… Hatırladıkça aklımdan yeni küfürler türetmek geçiyor çünkü benim.

Taksiciler odası başkanı da çıkmış, bu gaspçı düzenbaz hırsızların çürük elma olduğunu söylüyor mikrofona. Ulan kasanın hepsi çürük dolmuş, sağlamı yok bi’ tutturmuşlar “bunlar aramızdaki çürük elmalar.” Bi’ 50-150 yıl önce filan arada sayıca az çürük elmalar vardıysa eğer, o günden bugüne temizlenmeyince kasanın hepsi çürümüş demek ki. Etraf leş gibi berbat kokuyor, sizse haberiniz yok gibi takılıyorsunuz.

Şimdi biz de sormak durumundayız. Bu adamlar bu halkın çocuğu değilse, bunun çocuğu değilse, onun çocuğu değilse, kimin çocukları la bunlar? Cevaplarını bekleriz tüm Türkiye halkının ve halkçılarının.

İsveç’te çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğu taksiciler sokakta dolaşmıyorlar öyle fazla, trafik sıkışıklığı ve karmaşasına da meydan vermiyorlar. Çağrılı olarak geliyorlar istediğin yere ve nereye ne kadar tutacağı baştan belli oluyor hesabın. Ne ödeyeceğim, taksimetre ne durumda gibi dertleri yok. Kafa ‘diken’ taksiciler de yok. Herkes işini yapıyor, son derece profesyonel. İki taraf da muhabbet etmek için müsaitlerse ve isterlerse gerektiğince sosyalleşebilirler de, zorunlu sosyallikler gibi bayıcı değil sonuçta bu, tercihe dayalı.

Dönelim Türkiye’ye. Ne gibi yaptırımlar uygulanıyor bu hırsızlara, kim bu görüntüleri ihbar kabul edip harekete geçiyor? Adli kovuşturmalar veya disiplin soruşturmaları yapılıyor mu hiç? Yoksa içinde sadece çürük elmalar bulunan yargı, emniyet ve odalar da görevlerini aksatıyorlar mı?

Ülke komple bitmeye doğru gidiyor hızlı adımlarla, hayırlı uğurlu olsun.

Tekrar soralım bu adamlar kimin çocuğu, bizce o.’nun çocukları…

Ek: Al yazı soğumadan dalyarak* bir şoför daha:

sf. (da’lyarak) hkr. Budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden (kimse). Kaynak: TDK

Not: Görseller “taksicilerden teröre sert tepki” haberinden alımıştır, ironinin dibine vurduk. Vatanını, milletini seven çok da delikanlı insanlardır kendileri ya taksicilerin! Terörün ne olup ne olmadığına yukarıda değinmiştik ucundan.

Yorum bırakın

Information

This entry was posted on 25 Eylül 2014 by in İsveç'te Bulamazsın and tagged , , , , , , .

Arşivimiz

Beni Twitter’da takip et

E-Posta bildirimi almak için tıklayın.

Diğer 60 aboneye katılın