Malmö Kongresi – 6 Eylül 2015

Sunuş

İsveç Halkçıları olarak 95 yıllık bir yanlıştan dönülmesi gerektiğini ilan ediyoruz. Her ne kadar iyi niyetlerle yola çıkılmış da olsa, bağımsız bir Türkiye’nin vardığı içler acısı durum ortada. Türkiyeli yöneticilerle işler yürümüyor. Bugün bırakın Avusturalya’yı bir Yeni Zelanda bile Türkiye’den daha iyi durumda ise, artık manda-himaye olayını sorgulamanın vakti gelmiştir. Kaldı ki zamanında tartışılan İngiliz-Amerikan mandası iken, bugün emperyal emellerden uzak, demokrasi-özgürlüğün gerçek kalesi konumundaki İsveç’in rehberliğinden bahsediyoruz. İsveç’in demokratik sisteminin de ancak İsveç’li yöneticiler eliyle kurulabileceği açıktır. Zira Türk insanı her türlü sistematik düzenlemeyi iğfal etme özelliğine sahiptir. Sistemi delen köylü kurnazlıkları sistemin kendisi olmakta, ortada uygulanabilir bir sistem kalmamaktadır. İşte bu nedenle, düzgün bir sistem ancak düzgün iş ahlakına sahip ve ötekinin hakkını da gözeten insanlarla kurulabilecektir ve bu insanlar da şüphesiz İsveçlilerdir.

 (Foto: İsveçliler)

Malmö Kongresi Kararları

1. Milli sınır içindeki veya dışındaki topraklar kimsenin değildir, öylece dururlar. Bu toprakların üzerinde yaşayan insanlar ancak sınırlı tasarruf sahibidir; bu insanlar, ister bütünleşir, ister parka pinçik dağılır, ister birleşe birleşe kazanır, isterse bölünüp parçalanıp ayrı eve çıkarlar. Onlara kalmış.

2. Her türlü yerli diktaya, millet büyük oranda selam duracağı ve direnmeyeceği için yabancı transferi şart görünmektedir.

3. Ankara Hükümeti, Tutankamon’un baskısı karşısında, memleketin ırzına geçmeye devam ederse, halkın yaşama hakkını ve özgürlüklerini temin edecek her türlü sistem ve uygulama biçimleri hızla hayata geçirilecektir.

4. İsveç Halkçıları’nı tek kuvvet tanımak ve İsveç Halkçılığını hakim kılmak esastır.

5. Manda ve himaye elzemdir.

6. İsveç sistemini entegre etmek üzere, İsveç Halkçıları Yüksek İstişare Kurulu’nun toplanması mecburidir.

7. Aynı gaye ve medeni vicdandan doğan zararlı cemiyetler, “İskandinavya ve Benelüks Halkçıları Cemiyeti” adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.

8. Teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kimse seçilmemiştir, su akar yolunu bulur.

Kongre kararlarını makul bulacak tüm barış&demokrasi&özgürlük sevdalıları ile beraber “Türkiye yöneticileri gitsin, İsveçli yöneticiler gelsin” kampanyası ile mücadeleyi yükselteceğiz.

Sığır gibi yaşamaya son! İnsanlık İsveç mandası ile gelecek!!